“Akdeniz, Baskı Altında Bir Deniz” konferansı ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi (KKM) D Salonu’nda, 2 Nisan Salı günü, saat 14.00’te düzenlenecek. Konferans, ODTÜ ile Fransa’nın Türkiye Büyükelçiliğine bağlı Institut français Türkiye, Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (Centre national de la recherche scientifique-CNRS), Adım Adım Sıfır Atık ve Akdeniz Koruma Derneği işbirliğinde yapılacak. İngilizce olarak düzenlenecek konferansta, CNRS Araştırma Müdürü ve Paris-Saclay Üniversitesi AXA Kürsü Başkanı Dr. Franck Courchamp’in yanı sıra ODTÜ’den Prof. Dr. Mustafa Yücel ve Doç. Dr. Koray Yılmaz konuşmacı olarak yer alacak.
Moderatörlüğünü Institut français Türkiye Genel Müdür Yardımcısı ve Kültür Müsteşar Yardımcısı Fabien Flori’nin üstlendiği konferansta Dr. Franck Courchamp, “Biyoçeşitlilik: Gerçekten 6. kitlesel yok oluşun içinde miyiz?” başlığında yapacağı konuşmada, biyoçeşitliliğin tanımını, niceliksel ve niteliksel önemi ile biyoçeşitlilik kaybının arkasındaki nedenleri ve mekanizmaları açıklayacak. Courchamp, “gerçekten gezegenin tarihindeki 6’ıncı kitlesel yok oluşta mıyız?” sorusuna da cevap arayacak. Konferansta ayrıca, ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Koray Yılmaz, “Değişen bir iklimde su döngüsünün aşırı uçlarında gezinmek: Doğu Akdeniz perspektifi” başlığında bir konuşma yapacak. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Mustafa Yücel tarafından ise “Çoklu stres faktörlerinin Doğu Akdeniz ekosistemi üzerindeki etkisi” açıklanacak.
Herkese açık ve ücretsiz olarak düzenlenen konferansa katılım için, etkinlik öncesinde kayıt olunması gerekiyor. Kayıt formuna buradan ulaşılabilir.
“Akdeniz, Baskı Altında Bir Deniz”
“Akdeniz, Baskı Altında Bir Deniz” etkinlikleriyle, 2025’te Nice’te yapılacak Birleşmiş Milletler Okyanus Zirvesi ve 2026’daki “Akdeniz sezonu” öncesinde deniz biyoçeşitliliği konusunda farkındalık yaratmak amaçlanıyor.
Eşsiz bir doğal alan olan Akdeniz’de kıyıdaş 21 ülke bulunuyor. Bu geniş denizel ekosistemin sağlıklı biçimde işleyebilmesi için tüm kıyıdaş devletlerin işbirliği yapması önem taşıyor. Bu işbirliğine yönelik ihtiyaç ise her geçen gün daha fazla hissediliyor. Çünkü Akdeniz’deki dengeler bozuluyor ve Akdeniz çevresinde yaşayanlar için de hayat kalitesi düşüyor. İklim değişikliği sonucu su sıcaklığının artışı, nüfus yoğunluğu, doğal kaynakların aşırı kullanımı ve çevresel kirlilik nedeniyle Akdeniz, büyük bir çöküşe doğru sürükleniyor.
Akdeniz, dünyadaki okyanusların yüzölçümünün %0.7’sine karşılık geliyor olmasına rağmen dünya fauna çeşitliliğinin %8’ine, flora çeşitliliğinin %18’ine, endemik çeşitliliğin ise %28’ine ev sahipliği yapıyor. Bu büyük zenginlik günümüzde iklim değişikliği nedeniyle tehdit altında bulunuyor. Akdeniz’de bazı türler azalırken mavi yengeç, aslan balığı gibi istilacı türler artıyor. Deniz taşımacılığı, avcılık, açık deniz sondajları, yıkıcı turizm, kıyı şeridinin ve deniz yatağının yapaylaştırılması, kıyılarda atık yönetimi yetersizlikleri ile telürik kirlilik ve plastik kirliliği gibi nedenler, Akdeniz’de biyolojik çeşitliliği azaltıyor. Akdeniz’deki türlerin %40’ı tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
Günümüzde Akdeniz’deki deniz koruma alanları, tüm Akdeniz’in yalnızca %8’ine karşılık geliyor. İnsan faaliyetinin asgariye indirildiği alan oranı ise on binde 4 (%0,04). Barselona Sözleşmesi çerçevesinde 21 kıyıdaş devlet, 2030 yılına kadar tüm Akdeniz’in, %10’u yüksek koruma olmak üzere en az %30’unun koruma altına alınması konusunda anlaşmış bulunuyor. Ne var ki doğru yönetişim araçlarının hızlı biçimde harekete geçirilememesinden ötürü deniz koruma alanlarında halen yüksek koruma sağlanamıyor.
Türkiye, olağanüstü bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yaparken aynı zamanda iklim değişikliğinden olumsuz etkileniyor. Pozidonya bitkisinin yeniden yerleştirilmesi, yasadışı balıkçılıkla mücadele ve ekolojik turizmin teşvik edilmesi gibi yerel girişimlerin hayata geçirilmesi bu bağlamda önem taşıyor. Ancak yerel ölçeğin ötesinde, küresel bir sorun olan deniz suyu sıcaklığının artmasının yaratacağı sonuçlara nasıl uyum sağlanacağı önemli bir soru olarak ortaya çıkıyor.
İnsan faaliyetlerine bağlı nedenlerle iklimin değiştiği ve küresel sıcaklıkların yükseldiği biliniyor. Akdeniz’in ise dünyanın kalanından %20 oranda daha hızlı ısındığı belirtiliyor. Geri dönülemez noktaya gelmeden önce, Akdeniz’deki ekosistemleri ve biyoçeşitliliği korumak üzere iklim duyarsızlığına karşı harekete geçilmesi gerekiyor.
Etkinlik dizisi
Etkinlik dizisinin devamında, multidisipliner bir bakış açısıyla, kıyı bölgesi yönetişimi, iklim sorunları ile biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekolojik çöküşün sosyal sonuçları olmak üzere üç ana tema etrafında tartışmalar düzenlenecek.
Tartışmalara ek olarak, Posidonia plantasyonunu yaygınlaştırma faaliyetleri, deniz biyoçeşitliliğine odaklanan atölye çalışmaları ve farkındalık yaratma etkinlikleri, deneyim paylaşımı faaliyetleri ve sanatın dönüştürücü gücünü Akdeniz’deki biyoçeşitlilik kaybıyla birleştiren eğitim programları gibi sosyal ve çevresel bir etkinin yaratılmasına ve yaygınlaştırılmasına katkıda bulunacak çok bileşenli, çok aktörlü bir proje öngörülüyor.
Konferans, tartışma, atölye ve sergilerden oluşan “Akdeniz, Baskı Altında Bir Deniz” etkinlikleriyle ilgili detaylı bilgiye, Institut français Türkiye web sitesinden ulaşılabilir.
Konferans konuşmacıları hakkında
Dr. Franck Courchamp, dünyanın önde gelen ekologlarından biri olarak kabul edilmektedir. Biyoçeşitlilik üzerine yaptığı çalışmalarla, “araştırmanın özgünlüğü, kalitesi ve önemi” nedeniyle CNRS Gümüş Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Web of Science 2023 sıralamasına göre ekoloji alanında dünyanın en çok atıf alan bilim insanlarından biridir. Biyolojik istilalar, bunların ekonomik maliyeti ve iklim değişikliği karşısında biyoçeşitlilik konularında uzmandır. “Akdeniz: Baskı Altında Bir Deniz” tartışma serisine katılan ilk konuk olan Courchamp CNRS Araştırma Müdürü ve Paris-Saclay Üniversitesi AXA Kürsü Başkanıdır.
Prof. Dr. Mustafa Yücel, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi ve Müdür Yardımcısı. Araştırma alanları arasında okyanuslardaki biyojeokimyasal döngüler, derin deniz ekosistemleri, sürdürülebilir deniz ekonomisi ve deniz gözlem sistemlerinin geliştirilmesi yer alıyor. Doğa bilimleri alanında önde gelen uluslararası dergilerde 40’tan fazla yayını bulunan Yücel birçok Ulusal Ödül sahibidir.
Doç. Dr. Koray Yılmaz, Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nde hidroloji ve su kaynakları alanında çalışıyor. Su döngüsü izleme, hidrolojik ekstremler (taşkınlar ve kuraklıklar), taşkın modelleme ve iklim değişikliğinin etkileri altında doğal ve inşa edilmiş hidrolojik sistemlerin sürdürülebilir yönetimi konularında uzmandır. NASA Küresel Yağış Ölçüm Görevi Bilim ekibinin seçilmiş üyesi ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Doğa Bilimleri Sektöründe hidroloji uzmanıdır.